İmeceyle Büyümek, İmeceyle Üretmek

İmeceyle Büyümek, İmeceyle Üretmek

İmeceyle Büyümek, İmeceyle Üretmek

Benim hayatıma imece ilkokulda girmişti. Bir şehir çocuğu ve ailenin en küçüğü olarak çay imecesi yoktu hayatımda ama öğretmenlerimizin liderliğinde katıldığım şahane okul imeceleri oluyordu. İlkokulda tüm sınıfların birlikte yaptığı bahçe temizlikleri, boyadığımız bahçe korkulukları ve sınıf duvarları, sonrasında paylaşılan, evden getirilen yemekler... Sanırım birlikte bir şeyler üretmenin ve bundan keyif almanın değerini o yaşlarda, imece aktiviteleriyle öğrendim.

Düşünüyorum da, acaba zor mu geliyordu o zaman bu tür işleri yapmak? Ama hafızamda olumsuz hiçbir anı yok. Yalnızca beraberce çalışmanın, paylaşmanın hazzı kalmış aklımda.

Modernleşen insan yardımlaşmayı unuttu diyemeyiz belki ama artık sorumluluk alanlarını daha net çizgilerle ayırıyor. “İş”in bir sahibi var ve bizler, çoğu zaman iş yapmama hakkını satın alıyoruz. Çok çalışıyor, çok para ödüyor ve bu sebeple “mükemmel” bir dünya beklentisi taşıyoruz. Artık “iş”, karşılıksız ya da gönüllü olarak yapılmak istenmeyen bir şey haline geldi. Zamanımız kıymetli, sınırlarımız keskin. Ama imece tam da bu anlayışın tersini savunuyor.

İmece, yardımlaşmanın yalnızca bir yük değil, bizi geliştiren ve güçlendiren bir pratik olduğunu söylüyor. Zaman ve emek gerektirse de dönüşümün ve iyiliğin bu şekilde mümkün olduğuna inanıyor. Bu müthiş bir fayda değil mi? Belki ben abartıyorumdur. Ama Lazika’nın düzenlediği çay imecesinde bizimle birlikte olsaydınız, bana hak verirdiniz. Çünkü gerçekten çok güzeldi 😊

Çayın en büyük sorunu yaprak kalitesi. Ama sanılanın aksine bu, bitkinin kötü olmasıyla ilgili değil. Asıl sorun, yanlış hasat yöntemleri ve çay yaprağına, daha tarladayken başlayan sistematik eziyet. Bu döngüyü kırmanın yolu ise farkındalıktan geçiyor.

Biz de bu farkındalığı artırmak, hem çayın toplanma şeklinin önemini göstermek hem de çayın bahçede yaşadığı dramı görünür kılmak için bir imece etkinliği düzenledik. Çünkü bu drama ancak imece son verebilir.

Bu fikri Beije Women ekibiyle bir toplantıda paylaştığımızda, inanılmaz bir sahiplenme gösterdiler. Ertesi gün “25 kişi geliyoruz” dediklerinde açıkçası çok inanmamıştım. Ama geldiler. Hem de tam kadro! Beije ekibini yürekten tebrik ediyorum. Lazika adına çok sevinçliyim; zira böylesine rekabetçi ve para odaklı bir düzende gerçek yol arkadaşları bulmak çok zor. Beije ile bu anlamda yoldaş olmak büyük bir mutluluk.

İmece kültürü Lazika’nın özüyle birebir örtüşüyor. Zaten Lazika’nın hikayesi de imeceyle başladı. İlk günden itibaren hem ekip hem de tiryakilerimiz bu yolculuğa sahip çıktı. Çünkü Lazika sadece çay üretmiyor; doğayla uyumlu bir yaşam biçimini, yerel değerleri ve kolektif emeği yaşatıyor. Bu imece gününde verilen her katkı, sürdürülebilirlik adına bir seçimdi: kimyasal yerine doğal çözümler, makine yerine insan emeği, hız yerine dikkat ve sevgi.

Geleneksel imecenin modern karşılığı olan bu etkinlik bize çok şey hatırlattı. Üretimin yalnızca ekonomik bir süreç değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir paylaşım olduğunu. Hepimizin doğayla yaptığı bir sözleşme olduğunu… Ve bu sözleşmenin en güzel halinin, birlikte yapılan işler, paylaşılan emek ve doğayla kurulan samimi ilişkiyle yaşandığını.

foto1 foto2 foto3 foto4 foto5 foto6

👉 Lazika çaylarını keşfetmek için buraya tıklayın.

Sevgiler,

Emre

Etiketler: blog
Haziran 04, 2025
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR